Aşağıdaki ifadelerdeki sınava girmeden birkaç saat önce mutlaka ezberleyin. Tamamı çıkmış sorulardan derlenmiştir. Sınav esnasında çok faydasını göreceksiniz.(Altı çizili kelimeler olumsuzdur!! Çok dikkat ediniz.)
Dil ve Kültür ile ilgili çıkmış soruların genel yapısı
Günümüzde yaşayan diller arasında en eski yazılı belgelere sahip olan dil aşağıdakilerden hangisidir?
Bilimsel bakımdan dilin özellikleri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
Kazakçanın, Karakalpakçanın ve Nogaycanın bağlı bulunduğu Türk yazı dili aşağıdakilerden hangisidir?
tarzında sorular sorulmuştur.
Kaç Defa Soruldu?
Aşağıdakilerden hangisi Altay dillerinin özelliklerinden biri değildir? 3  defa sorulduBelirli bir coğrafi bölgede konuşulan veya bu coğrafyaya özgü olan ve benzer dil bilimsel sistemlerle çevrili değişkeye ne ad verilir? 3  defa sorulduBilimsel bakımdan dilin özellikleri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? 3  defa sorulduGünümüzde yaşayan diller arasında en eski yazılı belgelere sahip olan dil aşağıdakilerden hangisidir? 3  defa sorulduİnsan dillerinin hayvan seslerinin taklidi esasına dayandığını ileri süren kuram aşağıdakilerden hangisidir? 3  defa soruldu?Şimden gerü divanda, dergâhta, bargâhta, çarşıda ve bazarda Türkçeden başka dil konuşulmaya? diyerek ferman çıkaran kişi aşağıdakilerden hangisidir? 3  defa sorulduAşağıdaki ifadelerden hangisi dilin ?Dil toplumsal ve ulusal bir kurumdur.? olma özelliğiyle ilişkilidir? 2  defa sorulduBudizm için kutsal kabul edilen dil aşağıdakilerden hangisidir? 2  defa sorulduDilin nitelikleriyle ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır? 2  defa sorulduİlk Türkçe döneminde aileden ilk ayrılan üye aşağıdakilerden hangisidir? 2  defa sorulduKazakçanın, Karakalpakçanın ve Nogaycanın bağlı bulunduğu Türk yazı dili aşağıdakilerden hangisidir? 2  defa sorulduOrta İran?da konuşulan ve Divanü Lugâti?t Türk?te Arguca olarak anılan dilin devamı aşağıdakilerden hangisidir? 2  defa sorulduResmî dil ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? 2  defa sorulduKısa ÖzetTanımlarÖlçünleştirme (standartlaştırma): Bir dil topluğunda söyleyiş, yazım ve söz varlığı vb. belirli alanlarda ortak ve resmî kabulün sağlanmasıdır. Ölçünlü dil (standart/ölçünlü değişke): Devlet yönetimi, eğitim, ekonomi vb. bütün alanlarda kullanılan, yasal, kurumsal, toplumsal desteği, edebî geleneği, ortak yazım sistemi, genel kabul gören sözlüğü, yazım kılavuzu, ortak söyleyiş sistemi vb. bulunan dil veya değişke. Betimleyici dil bilgisi, farklılıklar olmakla beraber bireylerin dil üzerinde belli bir bilgisinin olduğunu ancak temel kuralların değişmediğini düşünür ve yaklaşıma göre dil bilgisi bir araçtır. Kuralcı dil bilgisi, dilin kurallarının tanımına göre dilin kullanılmasını savunan yaklaşımdır. Bu yaklaşımda dil bilgisi bir amaçtır. Dil, bir sistemdir: Dil konuşma ve dinleme işlevlerini gerçekleştirmek üzere birbirleriyle bağlantılı ses, biçim, söz dizimi, anlam vb. alt sistemlerin oluşturduğu, üzerinde inceleme yapılabilen bir bütündür. Dil bir sistem olmasaydı, insanlar tarafından edinilemez ya da öğrenilemezdi. Dil sisteminin işleyişi yalnızca kendi yasalarına bağlıdır. İnsan, dilin tek bir zaman ekini, tek bir kişi ekini değiştiremez, dilin üretim yollarının dışına çıkamaz.şimdi bu konu ile ilgili çıkmış sorulara göz atalım; Bilimsel bakımdan dilin özellikleri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?A) Dilin temeli sestir.B) Dilde nedensellik ilkesi esastır.C) Dil, bir sistemdir.D) Dil, toplumsal katmanlara göre değişir.E) İlkel dil, gelişmiş dil diye bir ayrım vardır. 2015 Dönem Sonu Doğru Cevap: E Dilin temeli sestir, doğal olarak öncelikle sözlü anlatım aracıdır: Konuşma seslerinin tek başlarına bir anlamı yoktur ancak dilin temeli seslerin belirli dizilişlerde oluşturduğu yapılara dayalıdır. Tarihî gelişim bakımından söz, yazıdan çok daha eskidir. Sözlü dili kayıt ve kontrol altına almak: duygu, düşünce ve mesajları zamandan ve çevreden bağımsız biçimde aktarmak üzere yazı keşfedilmiştir. Dil öncelikle söz, konuşma olmakla birlikte, dilin sözlü ve yazılı biçimleri arasında üstünlük hiyerarşisi yoktur Dilde nedensizlik ilkesi esastır: Anlam bakımından, doğadaki ağaç, gönderge: ?a.ğ.a.ç.? sözcüğü, gösteren İlkel dil, gelişmiş dil ayrımı yoktur: Yeryüzünün tarihî veya modern bütün dilleri gerçek anlamda çok gelişmiş sistemlerdir. İlk yazılı belgelerin ait olduğu dil olan Sümerce, Hititçe vd. pek çok antik dilin gramerleri yazılmıştır. Bunların hiçbiri modern dillerden ?geri? değildir. Bazı dillerin grameri karmaşık, bazı dillerin ise daha basittir. Gramer bakımından basit ya da karmaşık bütün diller, bugün itibarıyla her türlü ileri teknoloji araçlarından çok daha gelişmiştir. Şu ana değin kendiliğinden en basit cümleyi üretebilen makine ya da program yapılamamıştır. Dilin üretim yetisi sınırsızdır: Dilin üretim gücü, konuşurların sınırlı sayıda yolla sınırsız sözcük oluşturma, cümle kurma ve anlama yetisidir. Matematikte on temel sayı ile sonsuz işlem yapabilme niteliğine benzer biçimde dilin ses, biçim, söz dizimi vb. kuralları çerçevesinde yeni sözcükler ve cümleler üretilebilir, üretilenler anlaşılabilir. Her dil, ait olduğu toplumun gereksinimlerine cevap verebilecek yeterliktedir: Yeryüzündeki her dil, sınırsız üretim yetisine sahip olması itibarıyla konuşurlarının değişen ihtiyaçlarına karşılık verebilecek, ait oldukları toplumun gereksinimlerini karşılayabilecek, kültürel mirasını sonraki kuşaklara aktarabilecek nitelikte ve yeterliktedir. Dil, zamanın ve koşulların değişmesine kolaylıkla uyum sağlar. Örneğin, Türkçe bir sözlü ve yazılı dil olarak yüzlerce yıldır bugünkü Moğolistan?dan Avrupa içlerine değin tarihî ve modern bütün Türk dilli toplulukların ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Ancak bir dilin konuşurları, yeni kavramlar ve sözcükler üretmek yerine daha kolay bir yolu tercih ederek bunları başka dillerden kopyalayabilirler. Örneğin, Kazakistan, Kırgızistan vd. Eski Sovyet cumhuriyetlerinde Rusça, özellikle kentlerde, neredeyse tamamen Kazakça ve Kırgızcanın yerini almıştır. Dil, toplumsal katmanlara göre değişir: Dil, klasik terminolojideki ifadesiyle ağız, şive, lehçe gibi ?değişkeTerden oluşur. Bu değişkelerden biri ön plana çıkarak yazı dili hâline gelir. Diğer değişkeler de konuşuldukları coğrafyaların ya da toplulukların iletişim aracı ve kimliklerinin simgesi olma işlevi kazanır. Değişke (Dil değişkesi, varyant): Bu terim, bir dilin lehçe, ağız vb. sözlü ve yazılı farklı biçimleri ile karma dillerin ve sözel olmayan dillerin tamamını veya herhangi birini ifade etmektedir. Gösteren, kulağımızla duyduğumuz, gözümüzle gördüğümüzdür. Örneğin, ?a.ğ.a.ç" sesleri ve yazısıdır. Gösterilen, zihnimizde, deneyimlerimizle kavradığımız sözün içeriği, zihnimizde oluşan genel kavramdır. Gösterge, bir dilde anlamı olan en küçük birimdir. Sosyoekonomik statü grupları: meslek, eğitim ve gelir düzeyi, ikamet edilen çevre ve konut, sahip olunan menkul ve gayrimenkuller vb. statü özelliklerinin birleşiminin oluşturduğu farklı düzeylerdeki, yani hiyerarşik toplumsal yapılardır. Konuşurlar eş zamanlı olarak bir dilden diğer dile veya bir dil değişkesinden diğer dil değişkesine geçebilir. Dil edinim aygıtı: Chomsky'ye göre, dil bilimcilerin yüzyıllarca süren sistemli çalışmalarının sonucunda bile ulaşamadıkları dil bilgisi kurallarını yeni doğmuş ve zihnî gelişimini bile henüz tamamlamamış bir çocuğun birkaç sene zarfında edinmesi, ancak doğuştan gelen, dile özgün kurallarla donatılmış içgüdüsel bir sistem, dil edinim aygıtı sayesinde gerçekleşmektedir. Dillerin doğuşuna ilişkin çıkmazı J. Herder'in şu paradoksal görüşü iyi açıklar: "İnsanlar, ancak dil aracılığıyla insandır: bununla birlikte, insanların, dili keşfedebilmeleri için yine insan olmaları gerekirdi.? Telegrafik konuşma, çocuğun dil ediniminin belirli sürecinde iki sözcükten oluşan cümlelerle konuşmasıdır. Şive sözcüğü halk arasında, Batı dillerinden kopyalanan aksan karşılığında yani Türkçeyi Karadeniz şivesiyle konuşmak örneğindeki gibi söyleyiş özelliği olarak kullanılmaktadır. Lingua franca: Yoğun dil temaslarının bulunduğu bölgelerde, farklı dillerin konuşurlarının ortak iletişim aracı olarak kullandıkları dildir. Örneğin, günümüzde dünyanın lingua francası, İngilizcedir.şimdi bu konu ile ilgili çıkmış sorulara göz atalım; Resmî dilden farklı olarak ulusüstü, uluslararası kuruluşların kendi birimleri arasındaki iletişimde yazılı ve sözlü olarak yaygın biçimde kullandığı dile ne ad verilir?A) Çalışma diliB) Lingua francaC) Yardımcı resmî dilD) Bölge diliE) Ana dili 2016 Dönem Sonu Doğru Cevap: A Evde, yöremizi ve ait olduğumuz toplumsal katmanı yansıtan Türkçeyi: okulda ise ikinci bir değişke olarak İstanbul Türkçesi adını verdiğimiz ölçünlü dili öğreniriz. Argoyu genel olarak gemici argosu, şoför argosu, öğrenci argosu vb. belirli meslek gruplarına ya da toplumsal gruplara özgü, bu grupların mensupları dışında kolayca anlaşılamayacak söz varlığına dayalı özel dil şeklinde tanımlayabiliriz. Ulusal dil, bir ülkenin nüfusunun çoğunluğu tarafından konuşulan ve yazılan, aynı zamanda ülkenin resmî dili olarak kullanılan dildir. Türkiye Cumhuriyeti?nin ulusal dili ve resmî dili, Türkçedir. Uluslararası dil, küresel dil, ortak dil, lingua franca olarak da adlandırılmaktadır. Bir aile oluşturan dillere kaynaklık etmiş dillerin de tarihin eski dönemlerinde başka dillerle akraba olması, onların da daha önceki bir tarihte daha farklı dillerle aynı kökene gitmesi kuramsal olarak mümkündür ancak bunu, şu anki bilgilerle kanıtlamak imkansızdır. Köken bakımından sınıflandırma kaynak ya da genetik sınıflandırma olarak da adlandırılmaktadır. Ethnologue: SIL (Dil bilim Yaz Okulu) adlı bir Hristiyan kuruluşun, dünyanın 6,909 bilinen yaşayan dilini katologlayan, basılı ve web yayın şeklindeki ansiklopedik başvuru çalışmasının adıdır. Bitişken dillerde sözcüğün kökünde bir değişiklik olmaz. Sözcük köküne ek adı verilen ve belli işlevleri olan ögeler eklenerek yeni sözcükler yapılır ya da sözcükler arasındaki dil bilgisel ilişkiler ifade edilir. Bükünlü diller (Çekimli diller), çekim ve üretim esnasında özellikle temel ünsüzlerin ve ünsüz sırasının sabit kaldığı, sözcük kökündeki ünlülerin değişebildiği Arapça, Latince gibi dillerdir.şimdi bu konu ile ilgili çıkmış sorulara göz atalım; Türkçenin yapı bakımından dâhil olduğu dil grubu aşağıdakilerden hangisidir?A) Tek heceli dillerB) Bükünlü dillerC) Sondan eklemeli dillerD) Yalınlayan dillerE) Kaynaştıran diller 2015 Dönem Sonu Doğru Cevap: C Türkçe ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?A) Türkçe, söz dizimi bakımından özne-yüklem-nesne grubunda yer alır.B) Ethnologue?a göre Türkçe, en çok konuşulan diller arasında üçüncü sıradadır.C) Türkçe, yapı bakımından bükünlü dillerdendir.D) Türkçe, akraba oldukları henüz kesinlik kazanmayan Altay dilleri grubu içinde yer alır.E) Türkçe, akraba olduğu diller arasında yazı dili sayısı en az olan dildir. 2017 Ara Sınav Doğru Cevap: D Yalınlayan diller, ek almayan, çekime girmeyen, tek heceli sözcüklerin sıralanmasının, tonlamanın ve vurgulamanın birincil önem taşıdığı Çince, Tibetçe gibi dillerdir. Türkçenin, binlerce yıl önce Moğolca ile tek bir dil olduğu varsayılan döneme 'Ana Altayca Dönemi' adı verilir. Türkçe İlk Türkçe adı verilen süreçte, yani Büyük Hun İmparatorluğu döneminde bağımsız bir dil hâline gelmiş, Avrupa Hun İmparatorluğu döneminde ise Ana Türkçe adı verilen süreç başlamıştır. Yazılı ilk olgunlaşmış Türkçe belgelerin bulunduğu Göktürk ve Uygur dönemlerine de 'Eski Türkçe Dönemi' adı verilir. Konsensüs (İng. Concensus) sözcüğü fikir birliği, uzlaşma, mutabakat anlamlarına gelir.Bu konuda şöyle sorular gelebilir. Türkçede karsılıgı bulundugu hâlde yabancı kökenli sözlerin kullanılması özenti alıntısı olarak adlandırılır. Asagıdakilerden hangisinde özenti alıntılarının Türkçe karsılıgı dogru gösterilmemistir?A) Trend - uzlasmaB) Show - gösteriC) Transformasyon ? degisim, dönüsümD) Konsensüs ? uzlasma, oydasmaE) Performans - basarım Doğru Cevap: A Türkçede karşılığı bulunduğu hâlde yabancı kökenli sözlerin kullanılması özenti alıntısı olarak adlandırılır. Aşağıdakilerden hangisinde özenti alıntılarının Türkçe karşılığı doğru gösterilmemiştir?A) Trend - uzlaşmaB) Show - gösteriC) Transformasyon ? değişim, dönüşümD) Konsensüs ? uzlaşma, oydaşmaE) Performans - başarım Doğru Cevap: A Fransız sosyolog Durkheim'e göre ?kolektif bilinç? bir toplumda ?ortak? olanların temsilidir. Farklı kültürlerin karşılaşmasıyla ya da kültürlerarası etkileşimle ortaya çıkan kültürel değişmeler, en önce kendini dilin söz varlığında hissettirir. Toplumların kültürel etkileşimleri sonucu, dilin ilk ve en hızlı etkilenen, en kolay değişen unsuru, söz varlığıdır. Türk kültür tarihinde yaşanan değişmeler söz varlığımızı da etkilemiş, karşılaşılan kültürlere ait çeşitli sözcükler dilimize girmiştir. Bir kavramın söylenmesinin yasak olduğu durumlara tabu, dolaylı olarak söylenmesine ise örtmece denilmektedir. Norm, önceden bilerlenmiş kalıplardır. Toplumsal nezaket: mesafe, saygı, dayanışma, yakınlık vb. toplumsal ilişkilerin iletişim kodunda birtakım karşılıklar bulduğu ve birden fazla stratejisi olan bir olgudur.Bu konuda şöyle sorular gelebilir. Dil ve toplum arasındaki ilişki için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?A) Toplumsal statü, yaş, eğitim, toplumsal roller, cinsiyet vb. toplumsal ögeler, bireylerin dil davranışlarını da etkilemektedir.B) Toplumsal ögelerin, dil kullanımı üzerinde izlenebilen etkilerini toplumdilbilim incelemektedir.C) Konuşurken neyi ve nasıl söyleyeceklerimiz başka bir deyişle dil bilimsel tercihlerimiz toplumsal anlam ve mesajları da barındırır.D) Toplumsal nezaket mesafe, saygı, dayanışma, yakınlık vb. toplumsal ilişkilerin iletişim kodunda birtakım karşılıklar bulduğu ve birden fazla stratejisi olan bir olgudur.E) Dil toplumun yapısından ayrı olarak gelişir ve değişir. Doğru Cevap: E Toplumsal ağ: bir kişinin diğer insanlarla yaşadığı ilişkiler toplamı ya da bireylerin etrafında oluşan ilişki örüntüleridir (Milroy, 1987).şimdi bu konu ile ilgili çıkmış sorulara göz atalım; Bir dilin söz varlığında kişilerarası iletişimde alışkanlık hâlinde kullanılan, dilin toplumsal kullanımına göre farklılık gösterebilen ve ait olduğu toplumun kültürel yapısını, dünya görüşünü ve kişilerin birbirlerine karşı tavırlarını sergileyen terimlerdir. Yukarıdaki tanım aşağıdaki kavramlardan hangisine aittir?A) ArgoyaB) Ağız ögelerineC) İlişki sözlerineD) Alıntı sözlereE) Mecaza 2015 Dönem Sonu Doğru Cevap: C ?Uzun yıllar önce memleketinden ayrılan ve eğitimini, standart dilde ve büyük şehirlerde alan bir kişinin, kendi yöresine döndüğünde yöresel ağızla konuşmayı tercih etmesi, çevresindekilere yakınlık ve dayanışma mesajı verebilir. Aynı kişinin, edindiği standart biçimle konuşmayı tercih etmesi ise karşı tarafta toplumsal mesafenin derinleştiği hissini uyandırabilir.? Yukarıdaki örnek olay dilin toplumsal bir iletişim sistemi olması bağlamında aşağıdakilerden hangisine örnek olarak verilebilir?A) Örtük nezaketB) Pozitif nezaketC) Kolektif bilinçD) BağdaştırmaE) Negatif nezaket 2017 Ara Sınav Doğru Cevap: D Aşağıdaki ifadelerden hangisi dilin ?Dil toplumsal ve ulusal bir kurumdur.? olma özelliğiyle ilişkilidir?A) Dile doğaya müdahale edilebildiği kadar müdahale edilebilir.B) Sözlü dil yazılı dilden veya yazılı dil sözlü dilden üstün değildir.C) Yeryüzünün tarihî veya modern bütün dilleri gerçek anlamda çok gelişmiş sistemlerdir.D) Dil, konuşurlar için kültürel ve kimlikle ilgili ortak değerleri ifade eder.E) Dil zamana, coğrafyaya ve toplumsal katmanlara bağlı olarak sürekli değişir ve gelişir. 2014 Dönem Sonu Doğru Cevap: D Spot BilgilerErginin ifade ettiği gibi insanlar arasında anlaşmayı, iletişimi sağlayan doğal bir araçtır. Onun doğallığı insanlara ulaşım imkânı sağlayan at ve otomobil arasındaki farka benzetilir. Otomobil üzerinde istenen her türlü değişiklik yapılabilir, ancak atın, yaratılış özelliğine uygun biçimde yalnızca beslenmesi ve bakımı yapılabilir. İnsanlar da dile, kendi yasalarının izin ve imkân verdiği ölçüde müdahale edebilirler. Doğal olana, doğal olmayan müdahale karmaşa ve yıkım getirir. Diller sürekli değişir, masanın üzerinde duran elmanın bir saniye veya bir gün sonra aynı elma olmadığı gibi, bugün konuşulan dil ile yarın konuşulacak dil de aynı değildir. Dil insanla, toplumla ilgili bir kurum; bireyselleşme, toplumsallaşma ve ulusallaşma süreçlerinin temelidir. Dil dendiği zaman insanın ilk aklına gelen, konuşma ve yazma eylemleridir. Ancak gerek yazı dili gerekse konuşma dili, dil bilimsel, genetik, toplum dil bilimsel, siyasal, coğrafi vb. bazen birbiriyle ilintili çok farklı ölçütlere göre değerlendirilmekte ve sınıflandırılmaktadır. Dil bilimsel açıdan diller yapıları, cümle tipleri vb. ölçütlerle sınıflandırılabilir. Dil ulusal ve uluslararası siyasette de çok önemli bir kurumdur, bu nedenle dilin ülke içinde ve dışındaki statüsü önemlidir. Uluslararası ticaret, siyaset, spor vb. farklı alanlarda, Birleşmiş Milletler, NATO, Avrupa Birliği vb. uluslararası kurum ve kuruluşlarda resmî dil ya da çalışma dili olan veya belirli bir coğrafyada resmî statüsü bulunan dillerin prestiji de yüksek olur. Statüsüz dillere karşı ise insanların tutum ve yaklaşımları genellikle olumsuzdur. Hatta resmî statüsü bulunmayan dillerin kimi konuşurları, dillerini gerçek bir dil olduğunu bile düşünmeyebilirler. Genetik ölçütler dünya dilleri arasındaki köken birlikteliğini esas alır. Dünya dilleri büyüklü küçüklü yüzlerce dil ailesinden oluşur. Ancak dünya nüfusunun büyük bir bölümü yedi sekiz büyük dil ailesinin konuşurlarıdır. Dil yakınlıkları ve akrabalıkları, her zaman geçerli olmamakla birlikte, akraba dillerin konuşurları arasında kültürel ortaklıkların da bulunduğuna işaret edebilir. Örneğin Türkiye ile Azerbaycan yurttaşlarının birbirine çok yakın iki Türkçe değişkeyi konuşuyor olmasının yansımalarını, toplumsal ve siyasal alanda İki devlet tek millet gibi söylemlerle ya da düşünce ve eylem birliği şeklinde ortaya çıktığını görüyoruz. Ya da Fransızca konuşan ülkeler, İngilizce konuşan ülkeler, Slav dilleri konuşan ülkeler gibi yine siyasal, ekonomik vb. içerikli uluslararası dayanışmanın bulunduğuna ancak Hindistan-Pakistan, eski Yugoslavya örneklerinde olduğu gibi kimi zaman din etkeninin, dil etkeninin önüne geçtiğine tanık oluyoruz. Türkçe dünya dilleri arasında yapı bakımından sondan eklemeli, köken bakımından tartışmalı olmakla birlikte Altay dilleri ailesi içinde yer alır. Türkçe, MS. yüzyıla uzanan belgeleri ve kendisine özgü Run alfabesinin varlığı dolayısıyla Avrupa kıtasında İngilizce, Fransızca, Rusça vd. diller de dâhil olmak üzere, pek çok dilden daha eski yazılı belgelere sahiptir. Türkçe, MS 8. yüzyıldan bu yana bir devlet ve kültür dilidir. Çok geniş bir coğrafyaya yayılan Türk dili dil bilimsel bakımdan her dilde olduğu gibi dallanmış, Ana ve Eski Türkçe dönemlerinden sonra birçok Türk yazı dili ortaya çıkmıştır. Türkiye Türkçesi adı verilen dilimiz, Oğuz dillerinin Azeri Türkçesi ve Gagauzca ile birlikte, batı koluna aittir. Türkiye Türkçesi Anadoluda 11-12. yüzyıllardan sonra gelişen bir yazı dili olarak Eski Anadolu Türkçesi, Osmanlıca dönemlerinden geçerek bugüne ulaşmıştır. Bugün beş Türk cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu, İran, Çin vb. ülkelerde Genel Türkçenin farklı sözlü ve yazılı değişkeleri konuşulmaktadır. Ancak bağımsızlığını kazanan Türk cumhuriyetleri dil bilimsel olarak Eski Türkçeden gelişen dilleri konuşmakta ve yazmaktadırlar. Bununla birlikte, uluslararası kurum ve kuruluşlarda dillerini resmen Azerbaycanca, Kazakça, Kırgızca, Özbekçe, Türkmence vb. şeklinde tescil ettirdiklerinden, resmî kaynaklarda Türkçe yalnızca Türkiye Türkçesini ifade etmektedir. Diğer Türk yazı dilleri ise genellikle kendi etnik adları ya da ülke adlarıyla adlandırılmakta ancak bu dillerin Türki (İng. Turkic) niteliği vurgulanmaktadır. Türkiye Türkçesi ve diğer Türkçe değişkeler en az bin beş yüz yıldır Avrupada konuşulmalarına karşın, Batı bilim ve siyaset dünyasında bir Avrupa dili olarak kabul edilmemekte, Avrupa?ya Endonezya?dan veya Pakistan?dan gelen göçmenlerin dilleriyle aynı statüde, yani göçmen dili olarak değerlendirilmektedir. Kültür kavramının, insanın ortaya koyduğu, içinde insanın var olduğu bütün gerçekliği kapsayan bir olgu olması, kültür kavramının farklı şekillerde tanımlanmasına neden olur. En kapsayıcı tanımıyla kültür, bir toplumu diğerlerinden farklı kılan davranış kalıpları ve yaşama biçimi; bilgiyi, sanatı, etiği, gelenekleri, hukuku, alışkanlıkları ve toplumsal yatkınlıkları içine alan bir bütün; kısacası, bireylerin topluma kendini kabul ettirebilmek için bilmesi gereken her türlü bilgi, değer ve uygulamalardır. Kültür, toplum tarafından üzerinde uzlaşı sağlanan davranışlar bütünüdür ve bu nedenle toplumlar için bir çeşit ?kolektif bilinç? de oluşturur. ?Kolektif bilinç? bir toplumda ?ortak? olan şeylerin temsilidir. Aynı kültürel davranışlara ve davranış edinme süreçlerine sahip olan insanlar, ortak kavrayış biçimleri ve etkileşim kuralları sayesinde birbirlerini daha iyi anlar, birbirleriyle daha kolay iletişim kurarlar. Ortak kültürel alt yapı ve kolektif bilinç, yaşanan olaylar ve problemler karşısında, insanların benzer stratejiler ve davranış modelleri geliştirmesini de motive ederek toplumun ortak aklını oluşturur. Toplumların, geçmiş yaşamlarından ve tarihten günümüze taşıdıkları ve güncel hayatın içinde de yer bulan gelenek ve görenekleri, doğruyu, yanlışı, haklıyı haksızı ayırma biçimleri olan etik değerleri ve ahlak anlayışları, öğretileri, değer yargıları, sembolleri, dünya görüşleri, dinleri, ilişki örüntüleri ve davranış kalıpları, uygulamaları, teşkilatlanma biçimleri, dilleri, edebiyatları, halk dansları, el sanatları, musikî, minyatür vb. o toplum tarafından üretilen ve kendi millî kimlikleri çerçevesinde belirli bir estetik ve tarz kazanan sanatlar, kültürü oluşturan unsurlardan belli başlılarıdır. Dil ve kültür arasında birbirini yaratma, birbirinin varlığına ve devingenliğine kaynak ve ortam oluşturma biçiminde organik bir ilişki bulunur. Dil, ?kültürün varlığını ve devamlılığını sağlamak?, ?sözlü ve yazılı kültür ögelerini bizzat yaratmak, ?kültürel ögeleri sonraki nesillere taşımak? vb. işlevleri yerine getiren, kültüre ait en temel unsurlardan biridir. Dil ve kültürel davranışlar arasındaki ilişkiyi tartışan meşhur bir kuram, Whorf Hipotezi ya da SapirWhorf Hipotezi olanak bilinen kuramdır. Bu kurama göre dil, düşünceyi, toplumsal davranışları ve toplumsal davranış örüntülerini belirleyen bir kalıptır. Bu durumda, bir dilin yapısı, o dili konuşanların dünya görüşlerini de belirlemekte ve biçimlendirmektedir. Kültür ve dil arasındaki etkileşimin diğer boyutu ise kültürlerin diller ve dil davranışları üzerinde belirleyici bir rolünün bulunduğu yönündedir. Bir toplumun kültürü, gizli bir toplumsal sözleşme ve örtük kurallar bütünü oluşturarak, o toplumun dil ve iletişim davranışları üzerinde yönlendirici bir etkiye sahip olur. Dil ve toplum ilişkisine gelince, toplumsal statü, yaş, eğitim, toplumsal roller, cinsiyet vb. toplumsal unsurlar, bireylerin dil davranışlarını da belirli oranlarda etkilemektedir. Dil idraki olduğu kadar toplumsal da olan bir süreçtir. Bu nedenle dili biçimlendiren birtakım toplumsal etkenlerden söz etmek ve iletişimi yorumlarken bu etkenleri de dikkate almak gerekir. Toplumsal etkenler, insanları, içinde bulunulan toplumsal duruma uygun konuşma biçimlerini seçilmeye motive eder. Toplumsal unsurların, dil kullanımı üzerinde izlenebilen etkilerini toplum dil bilim incelemektedir.
Belirli bir coğrafi bölgede konuşulan veya bu coğrafyaya özgü olan ve benzer dil bilimsel sistemlerle çevrili değişkeye ne ad verilir? 3  defa soruldu
Bilimsel bakımdan dilin özellikleri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? 3  defa soruldu
Günümüzde yaşayan diller arasında en eski yazılı belgelere sahip olan dil aşağıdakilerden hangisidir? 3  defa soruldu
İnsan dillerinin hayvan seslerinin taklidi esasına dayandığını ileri süren kuram aşağıdakilerden hangisidir? 3  defa soruldu
?Şimden gerü divanda, dergâhta, bargâhta, çarşıda ve bazarda Türkçeden başka dil konuşulmaya? diyerek ferman çıkaran kişi aşağıdakilerden hangisidir? 3  defa soruldu
Aşağıdaki ifadelerden hangisi dilin ?Dil toplumsal ve ulusal bir kurumdur.? olma özelliğiyle ilişkilidir? 2  defa soruldu
Budizm için kutsal kabul edilen dil aşağıdakilerden hangisidir? 2  defa soruldu
Dilin nitelikleriyle ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır? 2  defa soruldu
İlk Türkçe döneminde aileden ilk ayrılan üye aşağıdakilerden hangisidir? 2  defa soruldu
Kazakçanın, Karakalpakçanın ve Nogaycanın bağlı bulunduğu Türk yazı dili aşağıdakilerden hangisidir? 2  defa soruldu
Orta İran?da konuşulan ve Divanü Lugâti?t Türk?te Arguca olarak anılan dilin devamı aşağıdakilerden hangisidir? 2  defa soruldu
Resmî dil ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? 2  defa soruldu
Ölçünlü dil (standart/ölçünlü değişke): Devlet yönetimi, eğitim, ekonomi vb. bütün alanlarda kullanılan, yasal, kurumsal, toplumsal desteği, edebî geleneği, ortak yazım sistemi, genel kabul gören sözlüğü, yazım kılavuzu, ortak söyleyiş sistemi vb. bulunan dil veya değişke.
Betimleyici dil bilgisi, farklılıklar olmakla beraber bireylerin dil üzerinde belli bir bilgisinin olduğunu ancak temel kuralların değişmediğini düşünür ve yaklaşıma göre dil bilgisi bir araçtır.
Kuralcı dil bilgisi, dilin kurallarının tanımına göre dilin kullanılmasını savunan yaklaşımdır. Bu yaklaşımda dil bilgisi bir amaçtır.
Dil, bir sistemdir: Dil konuşma ve dinleme işlevlerini gerçekleştirmek üzere birbirleriyle bağlantılı ses, biçim, söz dizimi, anlam vb. alt sistemlerin oluşturduğu, üzerinde inceleme yapılabilen bir bütündür. Dil bir sistem olmasaydı, insanlar tarafından edinilemez ya da öğrenilemezdi. Dil sisteminin işleyişi yalnızca kendi yasalarına bağlıdır. İnsan, dilin tek bir zaman ekini, tek bir kişi ekini değiştiremez, dilin üretim yollarının dışına çıkamaz.şimdi bu konu ile ilgili çıkmış sorulara göz atalım; Bilimsel bakımdan dilin özellikleri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?A) Dilin temeli sestir.B) Dilde nedensellik ilkesi esastır.C) Dil, bir sistemdir.D) Dil, toplumsal katmanlara göre değişir.E) İlkel dil, gelişmiş dil diye bir ayrım vardır. 2015 Dönem Sonu Doğru Cevap: E
A) Dilin temeli sestir.
B) Dilde nedensellik ilkesi esastır.
C) Dil, bir sistemdir.
D) Dil, toplumsal katmanlara göre değişir.
E) İlkel dil, gelişmiş dil diye bir ayrım vardır.
2015 Dönem Sonu Doğru Cevap: E
Dilin temeli sestir, doğal olarak öncelikle sözlü anlatım aracıdır: Konuşma seslerinin tek başlarına bir anlamı yoktur ancak dilin temeli seslerin belirli dizilişlerde oluşturduğu yapılara dayalıdır. Tarihî gelişim bakımından söz, yazıdan çok daha eskidir. Sözlü dili kayıt ve kontrol altına almak: duygu, düşünce ve mesajları zamandan ve çevreden bağımsız biçimde aktarmak üzere yazı keşfedilmiştir. Dil öncelikle söz, konuşma olmakla birlikte, dilin sözlü ve yazılı biçimleri arasında üstünlük hiyerarşisi yoktur
Dilde nedensizlik ilkesi esastır: Anlam bakımından, doğadaki ağaç, gönderge: ?a.ğ.a.ç.? sözcüğü, gösteren
İlkel dil, gelişmiş dil ayrımı yoktur: Yeryüzünün tarihî veya modern bütün dilleri gerçek anlamda çok gelişmiş sistemlerdir. İlk yazılı belgelerin ait olduğu dil olan Sümerce, Hititçe vd. pek çok antik dilin gramerleri yazılmıştır. Bunların hiçbiri modern dillerden ?geri? değildir. Bazı dillerin grameri karmaşık, bazı dillerin ise daha basittir. Gramer bakımından basit ya da karmaşık bütün diller, bugün itibarıyla her türlü ileri teknoloji araçlarından çok daha gelişmiştir. Şu ana değin kendiliğinden en basit cümleyi üretebilen makine ya da program yapılamamıştır.
Dilin üretim yetisi sınırsızdır: Dilin üretim gücü, konuşurların sınırlı sayıda yolla sınırsız sözcük oluşturma, cümle kurma ve anlama yetisidir. Matematikte on temel sayı ile sonsuz işlem yapabilme niteliğine benzer biçimde dilin ses, biçim, söz dizimi vb. kuralları çerçevesinde yeni sözcükler ve cümleler üretilebilir, üretilenler anlaşılabilir.
Her dil, ait olduğu toplumun gereksinimlerine cevap verebilecek yeterliktedir: Yeryüzündeki her dil, sınırsız üretim yetisine sahip olması itibarıyla konuşurlarının değişen ihtiyaçlarına karşılık verebilecek, ait oldukları toplumun gereksinimlerini karşılayabilecek, kültürel mirasını sonraki kuşaklara aktarabilecek nitelikte ve yeterliktedir. Dil, zamanın ve koşulların değişmesine kolaylıkla uyum sağlar. Örneğin, Türkçe bir sözlü ve yazılı dil olarak yüzlerce yıldır bugünkü Moğolistan?dan Avrupa içlerine değin tarihî ve modern bütün Türk dilli toplulukların ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Ancak bir dilin konuşurları, yeni kavramlar ve sözcükler üretmek yerine daha kolay bir yolu tercih ederek bunları başka dillerden kopyalayabilirler. Örneğin, Kazakistan, Kırgızistan vd. Eski Sovyet cumhuriyetlerinde Rusça, özellikle kentlerde, neredeyse tamamen Kazakça ve Kırgızcanın yerini almıştır.
Dil, toplumsal katmanlara göre değişir: Dil, klasik terminolojideki ifadesiyle ağız, şive, lehçe gibi ?değişkeTerden oluşur. Bu değişkelerden biri ön plana çıkarak yazı dili hâline gelir. Diğer değişkeler de konuşuldukları coğrafyaların ya da toplulukların iletişim aracı ve kimliklerinin simgesi olma işlevi kazanır.
Değişke (Dil değişkesi, varyant): Bu terim, bir dilin lehçe, ağız vb. sözlü ve yazılı farklı biçimleri ile karma dillerin ve sözel olmayan dillerin tamamını veya herhangi birini ifade etmektedir.
Gösteren, kulağımızla duyduğumuz, gözümüzle gördüğümüzdür. Örneğin, ?a.ğ.a.ç" sesleri ve yazısıdır.
Gösterilen, zihnimizde, deneyimlerimizle kavradığımız sözün içeriği, zihnimizde oluşan genel kavramdır.
Gösterge, bir dilde anlamı olan en küçük birimdir.
Sosyoekonomik statü grupları: meslek, eğitim ve gelir düzeyi, ikamet edilen çevre ve konut, sahip olunan menkul ve gayrimenkuller vb. statü özelliklerinin birleşiminin oluşturduğu farklı düzeylerdeki, yani hiyerarşik toplumsal yapılardır.
Konuşurlar eş zamanlı olarak bir dilden diğer dile veya bir dil değişkesinden diğer dil değişkesine geçebilir.
Dil edinim aygıtı: Chomsky'ye göre, dil bilimcilerin yüzyıllarca süren sistemli çalışmalarının sonucunda bile ulaşamadıkları dil bilgisi kurallarını yeni doğmuş ve zihnî gelişimini bile henüz tamamlamamış bir çocuğun birkaç sene zarfında edinmesi, ancak doğuştan gelen, dile özgün kurallarla donatılmış içgüdüsel bir sistem, dil edinim aygıtı sayesinde gerçekleşmektedir.
Dillerin doğuşuna ilişkin çıkmazı J. Herder'in şu paradoksal görüşü iyi açıklar: "İnsanlar, ancak dil aracılığıyla insandır: bununla birlikte, insanların, dili keşfedebilmeleri için yine insan olmaları gerekirdi.?
Telegrafik konuşma, çocuğun dil ediniminin belirli sürecinde iki sözcükten oluşan cümlelerle konuşmasıdır.
Şive sözcüğü halk arasında, Batı dillerinden kopyalanan aksan karşılığında yani Türkçeyi Karadeniz şivesiyle konuşmak örneğindeki gibi söyleyiş özelliği olarak kullanılmaktadır.
Lingua franca: Yoğun dil temaslarının bulunduğu bölgelerde, farklı dillerin konuşurlarının ortak iletişim aracı olarak kullandıkları dildir. Örneğin, günümüzde dünyanın lingua francası, İngilizcedir.şimdi bu konu ile ilgili çıkmış sorulara göz atalım; Resmî dilden farklı olarak ulusüstü, uluslararası kuruluşların kendi birimleri arasındaki iletişimde yazılı ve sözlü olarak yaygın biçimde kullandığı dile ne ad verilir?A) Çalışma diliB) Lingua francaC) Yardımcı resmî dilD) Bölge diliE) Ana dili 2016 Dönem Sonu Doğru Cevap: A
A) Çalışma dili
B) Lingua franca
C) Yardımcı resmî dil
D) Bölge dili
E) Ana dili
2016 Dönem Sonu Doğru Cevap: A
Evde, yöremizi ve ait olduğumuz toplumsal katmanı yansıtan Türkçeyi: okulda ise ikinci bir değişke olarak İstanbul Türkçesi adını verdiğimiz ölçünlü dili öğreniriz.
Argoyu genel olarak gemici argosu, şoför argosu, öğrenci argosu vb. belirli meslek gruplarına ya da toplumsal gruplara özgü, bu grupların mensupları dışında kolayca anlaşılamayacak söz varlığına dayalı özel dil şeklinde tanımlayabiliriz.
Ulusal dil, bir ülkenin nüfusunun çoğunluğu tarafından konuşulan ve yazılan, aynı zamanda ülkenin resmî dili olarak kullanılan dildir. Türkiye Cumhuriyeti?nin ulusal dili ve resmî dili, Türkçedir.
Uluslararası dil, küresel dil, ortak dil, lingua franca olarak da adlandırılmaktadır.
Bir aile oluşturan dillere kaynaklık etmiş dillerin de tarihin eski dönemlerinde başka dillerle akraba olması, onların da daha önceki bir tarihte daha farklı dillerle aynı kökene gitmesi kuramsal olarak mümkündür ancak bunu, şu anki bilgilerle kanıtlamak imkansızdır.
Köken bakımından sınıflandırma kaynak ya da genetik sınıflandırma olarak da adlandırılmaktadır.
Ethnologue: SIL (Dil bilim Yaz Okulu) adlı bir Hristiyan kuruluşun, dünyanın 6,909 bilinen yaşayan dilini katologlayan, basılı ve web yayın şeklindeki ansiklopedik başvuru çalışmasının adıdır.
Bitişken dillerde sözcüğün kökünde bir değişiklik olmaz. Sözcük köküne ek adı verilen ve belli işlevleri olan ögeler eklenerek yeni sözcükler yapılır ya da sözcükler arasındaki dil bilgisel ilişkiler ifade edilir.
Bükünlü diller (Çekimli diller), çekim ve üretim esnasında özellikle temel ünsüzlerin ve ünsüz sırasının sabit kaldığı, sözcük kökündeki ünlülerin değişebildiği Arapça, Latince gibi dillerdir.şimdi bu konu ile ilgili çıkmış sorulara göz atalım; Türkçenin yapı bakımından dâhil olduğu dil grubu aşağıdakilerden hangisidir?A) Tek heceli dillerB) Bükünlü dillerC) Sondan eklemeli dillerD) Yalınlayan dillerE) Kaynaştıran diller 2015 Dönem Sonu Doğru Cevap: C Türkçe ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?A) Türkçe, söz dizimi bakımından özne-yüklem-nesne grubunda yer alır.B) Ethnologue?a göre Türkçe, en çok konuşulan diller arasında üçüncü sıradadır.C) Türkçe, yapı bakımından bükünlü dillerdendir.D) Türkçe, akraba oldukları henüz kesinlik kazanmayan Altay dilleri grubu içinde yer alır.E) Türkçe, akraba olduğu diller arasında yazı dili sayısı en az olan dildir. 2017 Ara Sınav Doğru Cevap: D
A) Tek heceli diller
B) Bükünlü diller
C) Sondan eklemeli diller
D) Yalınlayan diller
E) Kaynaştıran diller
2015 Dönem Sonu Doğru Cevap: C
A) Türkçe, söz dizimi bakımından özne-yüklem-nesne grubunda yer alır.
B) Ethnologue?a göre Türkçe, en çok konuşulan diller arasında üçüncü sıradadır.
C) Türkçe, yapı bakımından bükünlü dillerdendir.
D) Türkçe, akraba oldukları henüz kesinlik kazanmayan Altay dilleri grubu içinde yer alır.
E) Türkçe, akraba olduğu diller arasında yazı dili sayısı en az olan dildir.
2017 Ara Sınav Doğru Cevap: D
Yalınlayan diller, ek almayan, çekime girmeyen, tek heceli sözcüklerin sıralanmasının, tonlamanın ve vurgulamanın birincil önem taşıdığı Çince, Tibetçe gibi dillerdir.
Türkçenin, binlerce yıl önce Moğolca ile tek bir dil olduğu varsayılan döneme 'Ana Altayca Dönemi' adı verilir. Türkçe İlk Türkçe adı verilen süreçte, yani Büyük Hun İmparatorluğu döneminde bağımsız bir dil hâline gelmiş, Avrupa Hun İmparatorluğu döneminde ise Ana Türkçe adı verilen süreç başlamıştır. Yazılı ilk olgunlaşmış Türkçe belgelerin bulunduğu Göktürk ve Uygur dönemlerine de 'Eski Türkçe Dönemi' adı verilir.
Konsensüs (İng. Concensus) sözcüğü fikir birliği, uzlaşma, mutabakat anlamlarına gelir.Bu konuda şöyle sorular gelebilir. Türkçede karsılıgı bulundugu hâlde yabancı kökenli sözlerin kullanılması özenti alıntısı olarak adlandırılır. Asagıdakilerden hangisinde özenti alıntılarının Türkçe karsılıgı dogru gösterilmemistir?A) Trend - uzlasmaB) Show - gösteriC) Transformasyon ? degisim, dönüsümD) Konsensüs ? uzlasma, oydasmaE) Performans - basarım Doğru Cevap: A Türkçede karşılığı bulunduğu hâlde yabancı kökenli sözlerin kullanılması özenti alıntısı olarak adlandırılır. Aşağıdakilerden hangisinde özenti alıntılarının Türkçe karşılığı doğru gösterilmemiştir?A) Trend - uzlaşmaB) Show - gösteriC) Transformasyon ? değişim, dönüşümD) Konsensüs ? uzlaşma, oydaşmaE) Performans - başarım Doğru Cevap: A
A) Trend - uzlasma
B) Show - gösteri
C) Transformasyon ? degisim, dönüsüm
D) Konsensüs ? uzlasma, oydasma
E) Performans - basarım
Doğru Cevap: A
A) Trend - uzlaşma
C) Transformasyon ? değişim, dönüşüm
D) Konsensüs ? uzlaşma, oydaşma
E) Performans - başarım
Fransız sosyolog Durkheim'e göre ?kolektif bilinç? bir toplumda ?ortak? olanların temsilidir.
Farklı kültürlerin karşılaşmasıyla ya da kültürlerarası etkileşimle ortaya çıkan kültürel değişmeler, en önce kendini dilin söz varlığında hissettirir. Toplumların kültürel etkileşimleri sonucu, dilin ilk ve en hızlı etkilenen, en kolay değişen unsuru, söz varlığıdır. Türk kültür tarihinde yaşanan değişmeler söz varlığımızı da etkilemiş, karşılaşılan kültürlere ait çeşitli sözcükler dilimize girmiştir.
Bir kavramın söylenmesinin yasak olduğu durumlara tabu, dolaylı olarak söylenmesine ise örtmece denilmektedir.
Norm, önceden bilerlenmiş kalıplardır.
Toplumsal nezaket: mesafe, saygı, dayanışma, yakınlık vb. toplumsal ilişkilerin iletişim kodunda birtakım karşılıklar bulduğu ve birden fazla stratejisi olan bir olgudur.Bu konuda şöyle sorular gelebilir. Dil ve toplum arasındaki ilişki için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?A) Toplumsal statü, yaş, eğitim, toplumsal roller, cinsiyet vb. toplumsal ögeler, bireylerin dil davranışlarını da etkilemektedir.B) Toplumsal ögelerin, dil kullanımı üzerinde izlenebilen etkilerini toplumdilbilim incelemektedir.C) Konuşurken neyi ve nasıl söyleyeceklerimiz başka bir deyişle dil bilimsel tercihlerimiz toplumsal anlam ve mesajları da barındırır.D) Toplumsal nezaket mesafe, saygı, dayanışma, yakınlık vb. toplumsal ilişkilerin iletişim kodunda birtakım karşılıklar bulduğu ve birden fazla stratejisi olan bir olgudur.E) Dil toplumun yapısından ayrı olarak gelişir ve değişir. Doğru Cevap: E
A) Toplumsal statü, yaş, eğitim, toplumsal roller, cinsiyet vb. toplumsal ögeler, bireylerin dil davranışlarını da etkilemektedir.
B) Toplumsal ögelerin, dil kullanımı üzerinde izlenebilen etkilerini toplumdilbilim incelemektedir.
C) Konuşurken neyi ve nasıl söyleyeceklerimiz başka bir deyişle dil bilimsel tercihlerimiz toplumsal anlam ve mesajları da barındırır.
D) Toplumsal nezaket mesafe, saygı, dayanışma, yakınlık vb. toplumsal ilişkilerin iletişim kodunda birtakım karşılıklar bulduğu ve birden fazla stratejisi olan bir olgudur.
E) Dil toplumun yapısından ayrı olarak gelişir ve değişir.
Doğru Cevap: E
Toplumsal ağ: bir kişinin diğer insanlarla yaşadığı ilişkiler toplamı ya da bireylerin etrafında oluşan ilişki örüntüleridir (Milroy, 1987).şimdi bu konu ile ilgili çıkmış sorulara göz atalım; Bir dilin söz varlığında kişilerarası iletişimde alışkanlık hâlinde kullanılan, dilin toplumsal kullanımına göre farklılık gösterebilen ve ait olduğu toplumun kültürel yapısını, dünya görüşünü ve kişilerin birbirlerine karşı tavırlarını sergileyen terimlerdir. Yukarıdaki tanım aşağıdaki kavramlardan hangisine aittir?A) ArgoyaB) Ağız ögelerineC) İlişki sözlerineD) Alıntı sözlereE) Mecaza 2015 Dönem Sonu Doğru Cevap: C ?Uzun yıllar önce memleketinden ayrılan ve eğitimini, standart dilde ve büyük şehirlerde alan bir kişinin, kendi yöresine döndüğünde yöresel ağızla konuşmayı tercih etmesi, çevresindekilere yakınlık ve dayanışma mesajı verebilir. Aynı kişinin, edindiği standart biçimle konuşmayı tercih etmesi ise karşı tarafta toplumsal mesafenin derinleştiği hissini uyandırabilir.? Yukarıdaki örnek olay dilin toplumsal bir iletişim sistemi olması bağlamında aşağıdakilerden hangisine örnek olarak verilebilir?A) Örtük nezaketB) Pozitif nezaketC) Kolektif bilinçD) BağdaştırmaE) Negatif nezaket 2017 Ara Sınav Doğru Cevap: D Aşağıdaki ifadelerden hangisi dilin ?Dil toplumsal ve ulusal bir kurumdur.? olma özelliğiyle ilişkilidir?A) Dile doğaya müdahale edilebildiği kadar müdahale edilebilir.B) Sözlü dil yazılı dilden veya yazılı dil sözlü dilden üstün değildir.C) Yeryüzünün tarihî veya modern bütün dilleri gerçek anlamda çok gelişmiş sistemlerdir.D) Dil, konuşurlar için kültürel ve kimlikle ilgili ortak değerleri ifade eder.E) Dil zamana, coğrafyaya ve toplumsal katmanlara bağlı olarak sürekli değişir ve gelişir. 2014 Dönem Sonu Doğru Cevap: D
A) Argoya
B) Ağız ögelerine
C) İlişki sözlerine
D) Alıntı sözlere
E) Mecaza
A) Örtük nezaket
B) Pozitif nezaket
C) Kolektif bilinç
D) Bağdaştırma
E) Negatif nezaket
A) Dile doğaya müdahale edilebildiği kadar müdahale edilebilir.
B) Sözlü dil yazılı dilden veya yazılı dil sözlü dilden üstün değildir.
C) Yeryüzünün tarihî veya modern bütün dilleri gerçek anlamda çok gelişmiş sistemlerdir.
D) Dil, konuşurlar için kültürel ve kimlikle ilgili ortak değerleri ifade eder.
E) Dil zamana, coğrafyaya ve toplumsal katmanlara bağlı olarak sürekli değişir ve gelişir.
2014 Dönem Sonu Doğru Cevap: D
Dil dendiği zaman insanın ilk aklına gelen, konuşma ve yazma eylemleridir. Ancak gerek yazı dili gerekse konuşma dili, dil bilimsel, genetik, toplum dil bilimsel, siyasal, coğrafi vb. bazen birbiriyle ilintili çok farklı ölçütlere göre değerlendirilmekte ve sınıflandırılmaktadır. Dil bilimsel açıdan diller yapıları, cümle tipleri vb. ölçütlerle sınıflandırılabilir. Dil ulusal ve uluslararası siyasette de çok önemli bir kurumdur, bu nedenle dilin ülke içinde ve dışındaki statüsü önemlidir. Uluslararası ticaret, siyaset, spor vb. farklı alanlarda, Birleşmiş Milletler, NATO, Avrupa Birliği vb. uluslararası kurum ve kuruluşlarda resmî dil ya da çalışma dili olan veya belirli bir coğrafyada resmî statüsü bulunan dillerin prestiji de yüksek olur. Statüsüz dillere karşı ise insanların tutum ve yaklaşımları genellikle olumsuzdur. Hatta resmî statüsü bulunmayan dillerin kimi konuşurları, dillerini gerçek bir dil olduğunu bile düşünmeyebilirler.
Genetik ölçütler dünya dilleri arasındaki köken birlikteliğini esas alır. Dünya dilleri büyüklü küçüklü yüzlerce dil ailesinden oluşur. Ancak dünya nüfusunun büyük bir bölümü yedi sekiz büyük dil ailesinin konuşurlarıdır. Dil yakınlıkları ve akrabalıkları, her zaman geçerli olmamakla birlikte, akraba dillerin konuşurları arasında kültürel ortaklıkların da bulunduğuna işaret edebilir. Örneğin Türkiye ile Azerbaycan yurttaşlarının birbirine çok yakın iki Türkçe değişkeyi konuşuyor olmasının yansımalarını, toplumsal ve siyasal alanda İki devlet tek millet gibi söylemlerle ya da düşünce ve eylem birliği şeklinde ortaya çıktığını görüyoruz. Ya da Fransızca konuşan ülkeler, İngilizce konuşan ülkeler, Slav dilleri konuşan ülkeler gibi yine siyasal, ekonomik vb. içerikli uluslararası dayanışmanın bulunduğuna ancak Hindistan-Pakistan, eski Yugoslavya örneklerinde olduğu gibi kimi zaman din etkeninin, dil etkeninin önüne geçtiğine tanık oluyoruz.
Türkçe dünya dilleri arasında yapı bakımından sondan eklemeli, köken bakımından tartışmalı olmakla birlikte Altay dilleri ailesi içinde yer alır. Türkçe, MS. yüzyıla uzanan belgeleri ve kendisine özgü Run alfabesinin varlığı dolayısıyla Avrupa kıtasında İngilizce, Fransızca, Rusça vd. diller de dâhil olmak üzere, pek çok dilden daha eski yazılı belgelere sahiptir. Türkçe, MS 8. yüzyıldan bu yana bir devlet ve kültür dilidir. Çok geniş bir coğrafyaya yayılan Türk dili dil bilimsel bakımdan her dilde olduğu gibi dallanmış, Ana ve Eski Türkçe dönemlerinden sonra birçok Türk yazı dili ortaya çıkmıştır. Türkiye Türkçesi adı verilen dilimiz, Oğuz dillerinin Azeri Türkçesi ve Gagauzca ile birlikte, batı koluna aittir. Türkiye Türkçesi Anadoluda 11-12. yüzyıllardan sonra gelişen bir yazı dili olarak Eski Anadolu Türkçesi, Osmanlıca dönemlerinden geçerek bugüne ulaşmıştır. Bugün beş Türk cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu, İran, Çin vb. ülkelerde Genel Türkçenin farklı sözlü ve yazılı değişkeleri konuşulmaktadır. Ancak bağımsızlığını kazanan Türk cumhuriyetleri dil bilimsel olarak Eski Türkçeden gelişen dilleri konuşmakta ve yazmaktadırlar. Bununla birlikte, uluslararası kurum ve kuruluşlarda dillerini resmen Azerbaycanca, Kazakça, Kırgızca, Özbekçe, Türkmence vb. şeklinde tescil ettirdiklerinden, resmî kaynaklarda Türkçe yalnızca Türkiye Türkçesini ifade etmektedir. Diğer Türk yazı dilleri ise genellikle kendi etnik adları ya da ülke adlarıyla adlandırılmakta ancak bu dillerin Türki (İng. Turkic) niteliği vurgulanmaktadır.
Türkiye Türkçesi ve diğer Türkçe değişkeler en az bin beş yüz yıldır Avrupada konuşulmalarına karşın, Batı bilim ve siyaset dünyasında bir Avrupa dili olarak kabul edilmemekte, Avrupa?ya Endonezya?dan veya Pakistan?dan gelen göçmenlerin dilleriyle aynı statüde, yani göçmen dili olarak değerlendirilmektedir.
Kültür kavramının, insanın ortaya koyduğu, içinde insanın var olduğu bütün gerçekliği kapsayan bir olgu olması, kültür kavramının farklı şekillerde tanımlanmasına neden olur. En kapsayıcı tanımıyla kültür, bir toplumu diğerlerinden farklı kılan davranış kalıpları ve yaşama biçimi; bilgiyi, sanatı, etiği, gelenekleri, hukuku, alışkanlıkları ve toplumsal yatkınlıkları içine alan bir bütün; kısacası, bireylerin topluma kendini kabul ettirebilmek için bilmesi gereken her türlü bilgi, değer ve uygulamalardır. Kültür, toplum tarafından üzerinde uzlaşı sağlanan davranışlar bütünüdür ve bu nedenle toplumlar için bir çeşit ?kolektif bilinç? de oluşturur. ?Kolektif bilinç? bir toplumda ?ortak? olan şeylerin temsilidir. Aynı kültürel davranışlara ve davranış edinme süreçlerine sahip olan insanlar, ortak kavrayış biçimleri ve etkileşim kuralları sayesinde birbirlerini daha iyi anlar, birbirleriyle daha kolay iletişim kurarlar. Ortak kültürel alt yapı ve kolektif bilinç, yaşanan olaylar ve problemler karşısında, insanların benzer stratejiler ve davranış modelleri geliştirmesini de motive ederek toplumun ortak aklını oluşturur. Toplumların, geçmiş yaşamlarından ve tarihten günümüze taşıdıkları ve güncel hayatın içinde de yer bulan gelenek ve görenekleri, doğruyu, yanlışı, haklıyı haksızı ayırma biçimleri olan etik değerleri ve ahlak anlayışları, öğretileri, değer yargıları, sembolleri, dünya görüşleri, dinleri, ilişki örüntüleri ve davranış kalıpları, uygulamaları, teşkilatlanma biçimleri, dilleri, edebiyatları, halk dansları, el sanatları, musikî, minyatür vb. o toplum tarafından üretilen ve kendi millî kimlikleri çerçevesinde belirli bir estetik ve tarz kazanan sanatlar, kültürü oluşturan unsurlardan belli başlılarıdır.
Dil ve kültür arasında birbirini yaratma, birbirinin varlığına ve devingenliğine kaynak ve ortam oluşturma biçiminde organik bir ilişki bulunur. Dil, ?kültürün varlığını ve devamlılığını sağlamak?, ?sözlü ve yazılı kültür ögelerini bizzat yaratmak, ?kültürel ögeleri sonraki nesillere taşımak? vb. işlevleri yerine getiren, kültüre ait en temel unsurlardan biridir. Dil ve kültürel davranışlar arasındaki ilişkiyi tartışan meşhur bir kuram, Whorf Hipotezi ya da SapirWhorf Hipotezi olanak bilinen kuramdır. Bu kurama göre dil, düşünceyi, toplumsal davranışları ve toplumsal davranış örüntülerini belirleyen bir kalıptır. Bu durumda, bir dilin yapısı, o dili konuşanların dünya görüşlerini de belirlemekte ve biçimlendirmektedir. Kültür ve dil arasındaki etkileşimin diğer boyutu ise kültürlerin diller ve dil davranışları üzerinde belirleyici bir rolünün bulunduğu yönündedir. Bir toplumun kültürü, gizli bir toplumsal sözleşme ve örtük kurallar bütünü oluşturarak, o toplumun dil ve iletişim davranışları üzerinde yönlendirici bir etkiye sahip olur. Dil ve toplum ilişkisine gelince, toplumsal statü, yaş, eğitim, toplumsal roller, cinsiyet vb. toplumsal unsurlar, bireylerin dil davranışlarını da belirli oranlarda etkilemektedir. Dil idraki olduğu kadar toplumsal da olan bir süreçtir. Bu nedenle dili biçimlendiren birtakım toplumsal etkenlerden söz etmek ve iletişimi yorumlarken bu etkenleri de dikkate almak gerekir. Toplumsal etkenler, insanları, içinde bulunulan toplumsal duruma uygun konuşma biçimlerini seçilmeye motive eder. Toplumsal unsurların, dil kullanımı üzerinde izlenebilen etkilerini toplum dil bilim incelemektedir.
şimdi bu konu ile ilgili çıkmış sorulara göz atalım; Aşağıdakilerden hangisi Oğuz Türkçesinin devamı olan çağdaş lehçelerden biri değildir?A) Gagauz TürkçesiB) Türkmen TürkçesiC) Kumuk TürkçesiD) Türkiye TürkçesiE) Azerbaycan Türkçesi 2014 Ara Sınav Doğru Cevap: C Türkiye Türkçesindeki alıntı sözlerin kaynakları aşağıdakilerden hangisi olamaz?A) Teknolojik gelişmeleri sağlayan halkların diliB) Bilimsel gelişimde önde olan halkların diliC) Dinin etkisi ile gelen bazı alıntı sözcüklerD) Tanzimat döneminde Arapça ve Farsça etkisiE) Bölge insanlarının ses farklılıkları Doğru Cevap: E Asagıdakilerden hangisi Türkiye Türkçesinin söz dagarcıgında yer alan alıntı sözlerin kaynaklarından biri degildir?A) Kültürel seviyeB) Ortak dinC) Iç içe yasamaD) Uzun süreli komsulukE) Ortak edebîyat Doğru Cevap: A
A) Gagauz Türkçesi
B) Türkmen Türkçesi
C) Kumuk Türkçesi
D) Türkiye Türkçesi
E) Azerbaycan Türkçesi
2014 Ara Sınav Doğru Cevap: C
A) Teknolojik gelişmeleri sağlayan halkların dili
B) Bilimsel gelişimde önde olan halkların dili
C) Dinin etkisi ile gelen bazı alıntı sözcükler
D) Tanzimat döneminde Arapça ve Farsça etkisi
E) Bölge insanlarının ses farklılıkları
A) Kültürel seviye
B) Ortak din
C) Iç içe yasama
D) Uzun süreli komsuluk
E) Ortak edebîyat
Aşağıdaki ifadeleri doğru-yanlış şeklinde doldurun. Hatalı bildiğiniz konu başlıklarını tekrar gözden geçirin.
(   ) (Dil türleri ile ilgili); İspanyolca, Birleşmiş Milletler sekreteryasının çalışma dillerinden biridir.(   ) (Türkçe ile ilgili); Türkçe, yapı bakımından bükünlü dillerdendir.(   ) (Resmî dil ile ilgili); Yasal statüsü bulunan dildir.(   ) (Bilimsel bakımdan dilin özellikleri ile ilgili); Dil, toplumsal katmanlara göre değişir.(   ) (Çekimli diller ile ilgili); Üretim ve çekim, sözcük kök veya gövdelerinin sonuna yeni sözcükler yapan eklerin getirilmesi ile olur.(   ) (Bilimsel bakımdan dilin özellikleri ile ilgili); Diller arasında benzerlikler ve ortaklıklar olabilir.(   ) Türkçenin ilk yazılı belgesi M.S. 687-692 yıllarına tarihlenen Çoyr Yazıtı'dır.(   ) (Bilimsel bakımdan dilin özellikleri ile ilgili); Dilde nedensizlik ilkesi esastır.(   ) "Her dilin üretim yetisinin sınırlı olması" bilimsel bakımdan dilin özelliklerinden biridir.(   ) "Ünlü uyumunun olması" Altay dillerinin özelliklerinden biridir.(   ) "Az konuşulan dilleri canlandırma" yapay dil oluşturma gerekçelerinden biridir.(   ) "Gagauzca" Avrupa kıtasında konuşulan Ural-Altay dillerinden biridir.(   ) "Belirli meslek gruplarına ya da toplumsal gruplara özgü olması" ?argo?nun özelliklerinden biridir.(   ) "İngilizce" Germen dillerinden biridir.(   ) (Resmî dil ile ilgili); Bir ülkenin tamamında veya bir bölgesinde yönetim dili olarak kullanılan dildir.(   ) (Bilimsel bakımdan dilin özellikleri ile ilgili); Dilde nedensellik ilkesi esastır.(   ) Çekimli dillerin en belirgin özellikler taşıyanı Arapçadır ; Arapçada çekimler, üçlü, dörtlü ve beşli ünsüz köklerden ?vezin? adı verilen kalıplara göre yapılır.(   ) (Bilimsel bakımdan dilin özellikleri ile ilgili); Dil, hem araç hem malzeme hem de bu aracı ve malzemeyi kullanan sistemdir.(   ) (Türkçenin gelişim süreci ile ilgili); Günümüzde yaşayan dünya dilleri arasında en eski yazılı belgelere sahip olan dilin Türkçe olduğu savunulmaktadır.(   ) (Bilimsel bakımdan dilin özellikleri ile ilgili); Dil, coğrafyaya bağlı olarak değişir.(   ) (Dil türleri ile ilgili); Ölçünlü dil, sözlü dilin bir yansımasıdır.(   ) (Türkçe ile ilgili); Türkçe, söz dizimi bakımından özne-yüklem-nesne grubunda yer alır.(   ) (Dil türleri ile ilgili); Yazı dili, konuşmanın olduğu gibi yazıya geçmiş biçimidir.(   ) (Türkçe ile ilgili); Türkçe, akraba olduğu diller arasında yazı dili sayısı en az olan dildir.Y Y D D Y D D D Y D Y D D D D D D D D D Y Y Y Y
Aşağıdaki ifadelerdeki boşlukları doldurun. Hatalı olduğunuz konu başlıklarını tekrar gözden geçirin.
Kaynak: www.onlinefotokopi.com
  A) Ağız
  B) Ana dil
  C) Lehçe
  D) Diyalekt
  E) Ölçünlü dil
2017 Tek Ders Doğru Cevap: B
  A) Baltık Dilleri
  B) Latin Dilleri
  C) Slav Dilleri
  D) Kafkas Dilleri
  E) Germen Dilleri
2017 Tek Ders Doğru Cevap: D
  A) Varyant
  B) Değişke
  C) Gösterge
  D) Gösterilen
  E) Gösteren
2017 Tek Ders Doğru Cevap: C
  A) ibranice
  B) Korece
  C) Çeçence
  D) Hırvatça
  E) Boşnakça
2018 Ara Sınav Doğru Cevap: A
  A) Ding Dong Kuramı
  B) Ünlem Kuramı
  C) Güneş Dil Kuramı
  D) Tek Köken Kuramı
  E) Yansıma Kuramı
2018 Ara Sınav Doğru Cevap: E
  A) Dilin temelinin ses olması
  B) Dilde nedensizlik ilkesinin esas olması
  C) ilkel dil, gelişmiş dil ayrımının olmaması
  D) Her dilin üretim yetisinin sınırlı olması
  E) Dilin, toplumsal katmanlara göre değişmesi
2018 Ara Sınav Doğru Cevap: D
  A) Tatarca ve Rusça
  B) Norveççe ve Farsça
  C) ibranice ve Arapça
  D) İngilizce ve İspanyolca
  E) Arnavutça ve Gilyak
  A) Fransızca
  B) İngilizce
  C) İtalyanca
  D) Macarca
  E) Türkçe
2013 Dönem Sonu Doğru Cevap: E
  A) Yeryüzündeki bütün diller, tek ana dilden gelişmiştir.
  B) Yeryüzündeki diller, farklı kaynaklardan gelişmiştir.
  C) Dilin doğuşu, insanların duygularını ifade etmesiyle ilişkilidir.
  D) Dil, ilkel insanların nesneleri sesle anlatmaya çalışmasından doğmuştur.
  E) İnsan dilleri, hayvan seslerinin taklidi esasına dayanır.
2013 Dönem Sonu Doğru Cevap: C
  A) Her resmî dil aynı zamanda devlet dilidir.
  B) Her ülkenin anayasasında resmî dili bildirilmeyebilir.
  C) Bir ülkenin tamamında veya bir bölgesinde yönetim dili olarak kullanılan dildir.
  D) Birleşmiş Milletlerin resmî dilleri ile Avrupa Birliğinin resmî dil sayısı farklıdır.
  E) Yasal statüsü bulunan dildir.
2014 Dönem Sonu Doğru Cevap: A
  A) UNESCO
  B) UNICEF
  C) WHO
  D) UN
  E) EU
  A) Dile doğaya müdahale edilebildiği kadar müdahale edilebilir.
  B) Sözlü dil yazılı dilden veya yazılı dil sözlü dilden üstün değildir.
  C) Yeryüzünün tarihî veya modern bütün dilleri gerçek anlamda çok gelişmiş sistemlerdir.
  D) Dil, konuşurlar için kültürel ve kimlikle ilgili ortak değerleri ifade eder.
  E) Dil zamana, coğrafyaya ve toplumsal katmanlara bağlı olarak sürekli değişir ve gelişir.
  A) Dilin doğuşu, insanların duygularını ifade etmesiyle ilişkilidir.
  B) Yeryüzündeki bütün diller, tek ana dilden gelişmiştir.
  C) Yeryüzündeki diller, farklı kaynaklardan gelişmiştir.
  A) Dilin temeli sestir.
  B) Dilde nedensellik ilkesi esastır.
  C) Dil, bir sistemdir.
  D) Dil, toplumsal katmanlara göre değişir.
  E) İlkel dil, gelişmiş dil diye bir ayrım vardır.
  A) Yakutça
  B) Kumukça
  C) Kazakça
  D) Ana Bulgarca
  E) Karayca
2015 Dönem Sonu Doğru Cevap: D
Son 5 yılda çıkmış soruların ünitelere göre analizi
Ara Sınav Üniteleri
1.Ünite Dil ve Kültür 49 soru
2.Ünite Türk Dilinin Gelişimi ve Tarihsel Dönemleri 20 soru
3.Ünite Ses Bilgisi 46 soru
4.Ünite Biçim Bilgisi 28 soru
Dönem Sonu Sınavı Üniteleri
5.Ünite Cümle Bilgisi 37 soru
6.Ünite Türkçenin Söz Varlığı 25 soru
7.Ünite Diller Arası Etkileşim ve Türkçe 27 soru
8.Ünite Türkçenin Güncel Sorunları 23 soru
Tebrikler. 1. Üniteyi tamamladınız..
Buradaki bilgilerin tümü onlinefotokopi.com TEKKAYNAK ders çalışma kitapçıklarından alıntıdır.
Bu üniteye ait diğer çıkmış sorular ile diğer ünitelerine ait kaynakları ve deneme sınavlarını, Sınav öncesi pratik bilgileri , Doğru Yanlış ve Boşluk Doldurma Testlerini, Çözümlü Sorularıwww.onlinefotokopi.com sitesinden temin edebilirsiniz. onlinefotokopi olarak tüm sınavlarınızda başarılar dileriz.